AYA İRİNİ KİLİSESİ

BİZANS’IN İLK KİLİSESİ , OSMANLI’NIN İLK MÜZESİ

Görsel: https://www.istanbul.net.tr/

İSTANBUL’DA BİZANS TARAFINDAN İNŞA EDİLİP İSTANBULU’UN FETHİNDEN SONRA CAMİYE DÖÜŞTÜRÜLMEMİŞ TEK KİLİSE AYA İRİNİ AYNI ZAMANDA OSMANLI’NIN İLK MÜZESİ OLARAK DA KARŞIMIZA ÇIKIYOR.

Görsel: https://tr.wikipedia.org/

İstanbul da yapılmış en eski kilise olan Aya İrini ,I.Kostantin tarafından IV.yy.’da inşa edilmiştir.Kostantin şehri yeniden kurarken İstanbul’u imparatorluğun başkenti yapar ve ona ‘Nova Roma’ adını verir.Fakat ölümü sonrası ‘Konstantinopolis’ adını alır. Artık Kostantin’in şehri olmuştur. Hristiyanlığa çok önem vermiştir. Bu yüzden de Ortodoks Kiliseleri tarafından ‘azizlik’ ünvanını almıştır.

KUTSAL BARIŞ KİLİSESİ AYA İRENE..

‘Kutsal Barış Kilisesi’ olarak bilinen Aya İrini ismini Azize İrene’den almıştır.Asıl ismi Penelope olan Azize o yıllarda İstanbul’a gelerek Hristiyan olur ve dinini yaymak için çaba gösterir. Fakat bazı Romalılar hala paganizme inanmaktadır. Genç kadın çok fazla işkence görür ama dininden vazgeçmez.Halk bu kadar işkenceye maruz kalan Penelope’ye inanmaya başlar ve Kostantin onu ‘azize’ kabul ederek kiliseye ‘Saint Hagia Eirene’ yani Aya İrene adını verir ve kiliseyi ona adar.

YENİDEN İNŞA, ONARIM VE DEĞİŞİM

Görsel: http://www.mustafacambaz.com/

Ayasofya ibadete açılana kadar Aya İrini şehrin katedrali olmuştur.360 yılında Ayasofya’nın ibadete açılmasıyla iki kilise birlikte hizmet vermeye başlamıştır.Bu sebeple ortak bir avlu içine alınmışlardır.404 yılında Ayasofya büyük bir yangın geçirmiş ve Aya İrini yine tek başına şehrin katedrali olmuştur.İki yüzyıl kadar ayakta kalan Aya İrini 532 yılında I.Jüstinyen zamanında çıkan Nika ayaklanması ile ahşap olan kilise büyük ölçüde yanmıştır.Ayaklanmayı Jüstinyen kazanır ve yanan yapıları restore eder.Bu yapılar arasında kilise de bulunmaktadır.Böylece yeniden yapılan Aya İrini

Ayasofya ile tekrar hizmete dönmüştür. Atriumun kuzey duvarının önünde inşaatta kullanılan ve üzerlerinde ‘Büyük Kilise’ işareti bulunan tuğlalar Aya İrini’nin yeniden inşa tarihini kesin olarak belirtmektedir.

564 Jüstinyen döneminde yine büyük bir yangın çıkmıştır. Aya İrini yakınındaki iki manastır kaybolmuştur. Aya İrini’nin ise kendisinin  atriumu ve narteksinin bir kısmı yanıp yok olmuştur. Bu hasarların ne zaman onarıldığına dair kayıt yoktur. Aya İrini yeniden ayaktadır.

740, III.Leo’nun hakimiyetinin son yılında Kostantinopolis bir depremle sarsılmıştır. Hem karasurlarının bir kısmı hem de pek çok kilise, manastır ve kamu anıtı yerle bir olmuştur. Aya İrini de büyük hasar görmüştür. İmparator Leo felaketin altı ay ardından ölmüştür. Kilisenin onun ölümünden önce mi sonra mı onarıldığı belirsizdir.

OSMANLI’NIN SİLAH DEPOSU

İstanbul’un fethinden sonra camiiye dönüştürülmeyen tek kilise Aya İrini olmuştur.Topkapı Sarayı’nın avlusuna alınmıştır.O dönemde ‘Enderun Cebehanesi’ ya da ‘Cebehane’ adı ile anılır. Sadece zemini yükseltilmiş ve dini mobilyalar kaldırılarak kullanılmaya devam edilmiştir. Damat Ahmet Fethi Paşa 1846 yılında Türk müzesinin ilk nüvesini oluşturan eserleri burada sergilenmiştir. Kilisedeki revakların araları camekanlarla kapatılarak sergileme alanları oluşturulmuştur. Müzede eski silah koleksiyonlarının (Mecma-i Asar-ı Atika) ve arkeolojik eser koleksiyonlarının sergilendiği (Mecma-i Eslihai Atika) iki ayrı bölüm yer alır. Müze, oluşumunda büyük emeği geçen Ahmet Fethi Paşa’dan sonra Müzeyi Hümayun olarak isimlendirildi. Zamanla sergilenen arkeolojik eser sayının artması nedeniyle Mecma-i Eslihai Atika bölümü  1869 yılında Aya İrini, Müze-i Hümayun (İmparatorluk Müzesi) adını almıştır. Zamanla, sergi mekânlarının yetersiz kalması nedeniyle buradaki eserler 1875 yılında Çinili Köşk`e taşınmıştır. 1908 yılından itibaren Aya İrini Askeri Müze olarak kullanılmıştır. Daha sonra bir süre boş kalan yapı onarılmış ve Ayasofya Müzesi Müdürlüğü`ne bağlı bir birim haline getirilmiştir. Ziyarete kapalıdır.

Muhteşem akustiği ve mimarisi sayesinde konserlere ve gösterilere de fazlaca ev sahipliği yapmıştır.

Görsel: https://www.tarihiistanbul.com/

Aya İrini, klasik bir Roma ibadethanesi gibi bazilikal planda çizilmiştir. Nartekslerden ve apsislerden oluşmaktadır. Ana kubbeyi 35 metre yüksekliğinde 4 büyük fil ayağı taşımaktadır. Orta avlu tıpkı Ayasofya’daki gibi boştur. Yapının üst katı ise devasa bir antik Roma haçı şeklinde planlanmıştır.  

Teknik çizim görselleri: https://tr.wikipedia.org/

AYA İRİNİ İÇ TASARIMI

İç mekan görselleri: https://yolcu360.com/

Aya İrini, 100 metreye 32 metre boyutlarıyla devrinin en büyük yapılarından biridir. Kilise alt kısmı, dikdörtgen biçimi ve uç bölümündeki yarım çember çıkıntısı ile bir nef ve iki koridordan oluşan tipik bir bazilika planına sahiptir. Üst kısmı ise devasa bir antik Roma haçı şeklindedir. Kilisenin orta alanını çevreleyen koridorların üstünde, kemerlerin bir araya gelmesiyle oluşan tonozlu galeriler yer almaktadır. Yine orta alanda bulunan ve dört büyük fil ayağı tarafından taşınan ana kubbe 35 metre yüksekliğinde ve 15 metre genişliğindedir. Ana kubbenin yanında, dönemin dini yapılarında tipik olarak görülen ve girişteki kapalı mekan olan narteksin üzerini örten bir kubbe daha bulunur. Narteks, beş kapı ile atriyum yani avlu kısmına açılır. Avlunun etrafı Osmanlı zamanında eklenen revaklarla çevrilmiştir. Avluda yer alan lahitin ise Büyük Konstantin’in mezarı olduğuna inanılır. Kilisenin sunak odasını kapsayan, yarım daire şeklindeki apsisin kalın duvarları arasına din adamları için beş sıra oturma alanı yerleştirilmiştir. Apsis, Hristiyanlıktaki üçlemeyi simgeleyen üç camlı cephe ile çevrelenmiştir. Bema apsisi olarak adlandırılan alanın üzerinde yer alan yarım kubbede büyük bir haç bulunur. Uçlarında gözyaşı damlaları bulunan haç, Hristiyanlıkta 726 ile 843 yıllarını kapsayan, dini tasvirlerin yasaklandığı İkonoplast dönemin önemli kanıtlarından biridir. Tessera denilen, siyah renkli küçük, kesme mozaik taşlardan yapılmış olan haç, altın renkli bir arka plan üzerine oturtulmuştur. Aya İrini Kilisesi’nin iç tasarımını ağırlıklı olarak apsis ve nartekste yer alan mozaikler ile güney koridorunda bulunan fresk parçaları, sütun başlıkları ve zemininde bulunan kabartmalar oluşturmuştur.

Kaynakça:

Hazırlayan: Esra İyigüloğlu

Yorum bırakın

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın